18 yıldır kuaförlük sektöründe… Matrix Professional Eğitim Yöneticisi Elif Demir
18 yıldır sektörde olup kuaförlüğe gönül verenlerden… Eğitim ve satış yöneticiliği yapan, L’Oréal Professionnel çatısı altında ve yaklaşık 7 yıldır Matrix Professional markasında çalışan, 2 yıldır Matrix Professional Eğitim Yöneticisi olan Elif Demir ile beraberiz.
Matrix Professional Eğitim Yöneticisi Elif DemirTürkiye’nin dört köşesindeki kuaförleri tanıyorsunuz. Kuaförlerin ortak noktası nelerdir?
Biz 78 şehirdeyiz. Benim son 2 ay içerisinde Kars, Iğdır, Van ve Yozgat’ı ziyaret etme şansım oldu. Türkiye’nin her yerindeki salonları ve tüketici profilini görüyoruz. İstanbul’daki bir semt ile orada gelen beklentiler aynı. Renk yapılıyor. Bunu yapmadan önce bilgilendirmek bu işin nasıl bakımı olacağı, ne kadar salona gitmesi gerektiği kalıcılığı için çok önemli. Bizde danışmanlık çok büyük bir eksiklik. Yaptığı işin değerini, kuaför servisini anlatmak çok kıymetli.
Ekip yetişmiyor sorunu var. Ziyaret sayılarındaki azalma genel sorunlardan bir diğeri. Rekabetin çok olduğu ancak talebin daha az olduğu bir dönemdeyiz. Yeni servis anlayışı gelişti. Buna çok fazla odaklanıyoruz. Yenilik ile birlikte yeni müşteriler geliyor. Yeni nesile göre hizmet vermeyi bilmek gerekiyor. Bir geçiş süresindeyiz. Adaptasyon çok kıymetli. Dijital ortamda yeni müşteriyi yeni nesil ile kazanacağımızı bilmemiz gerekiyor. Bizim de ürün ve servis yatırımlarımız bu yönde oluyor. Ekibi yönetmeyi de bilmek gerekiyor. Kuaförlük daha önceden çalışarak gözlemleyerek öğrenildiği için şimdi işleri daha çok metodik yapmak daha kıymetli. Bir salona çalışmaya giren bir kişi bir haftada saç yıkayabilmeli. Bir ayda fön çekebilmeli. Doğru fırça kullanabilmeli. Ama önce bunu kuaförün kendisi bilmesi gerekiyor. Bilmek ve öğretebilmek çok farklı şeyler. Aynı öğrenme metotları artık yeni nesilde geçerli değil. En büyük sorunumuz yeni nesle adapte olabilmek.
Bu sorunların giderilmesi için neler yapılması gerekiyor?
Anlayışın değişmesi gerekiyor. Uzman olmak, işini iyi yapmak yetmiyor. İletişim hayatımızın her yönünde var. Ama dijital platform çok önemli. Özellikle Y ve Z jenerasyonundan müşteriler salona bilinçli bir şekilde geliyor. Kuaförün uzmanlığına çok ihtiyaç duymuyor. Kafasındaki düşünceyle geliyor. Onu etkileyebilmek için de bizim kuaföre teknik olarak yaptığımız işi bir danışmanlık boyutunda çok iyi anlatmamız gerekiyor. Müşteriye işlem uygulamadan yüz şekline, yaşam tarzına göre kesim veya renklendirmenin neden yapılması gerektiğini anlatmak gerekiyor.
İnternette görüyoruz ‘pigmentasyon’ ‘renk yükleme’ ‘nötralizasyon’ diye reklam yapan çok kuaför var. Pigmentasyon yapıyoruz deniliyor ama yapılan iş nötralizasyon.
Dijital ortam bilgi edinme açısından çok kıymetli ama bilgi kirliliği var. Bizim renklendirme servislerinde yansıma, yok etme; nötralizasyon dediğimiz bir hizmet var. Bir de yansıma yükleme dediğimiz renk yükleme hizmetimiz var. İnternette görüyoruz ‘pigmentasyon’ ‘renk yükleme’ ‘nötralizasyon’ diye reklam yapan çok kuaför var. Pigmentasyon yapıyoruz deniliyor ama yapılan iş nötralizasyon. Tüketici de yanlış bilgilendiriliyor. İyi reklam yaparken yanlış ifadelerle tüketici de yanlış bilinçlendirilebiliyor.
Kuaförlüğün dünü, bugünü ve geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
L’Oréal Professionnel çatısı altında kuaförlere sağladığımız, tüketicide yaratacağı değer, ekibini yetiştirmede, eğitimde ve motivasyonda onun kazancında yaratacağı değer ve kendine yaratacağı fayda. Yani karlılık.
Bir işletmede en büyük maliyet çalışan maliyeti. O nedenle verimlilik çok kıymetli. Orta ölçekli işletmelerde B ve C sınıfı salonlar A ve B sınıfı salonlara geçtiğinde fiyat değerlerini hizmet kalitelerine göre yükseltmekte zorlanıyorlar. Dolayısıyla salonlar eskisi gibi rahat zam yapamıyorlar. Bu da rekabet ortamında korkularından kaynaklanıyor. Biz bu konuda kuaförleri yüreklendiriyoruz. Gider oranlarında daha büyük zam olduğu için karlılıkları düşüyor. Bunu da kazanmanın tek bir yolu var. Yeni servisler… Alırken değil yaptığın katma değer ile kazanabilirsin. Bu nedenle müşteriye yeni servis vermek, ürün satışı sağlamak, sadece bakım ürünleri değil uzun süreli servislere yeni servisler eklemek çok kıymetli. Adisyon başına düşen ciroyu artırmak çok değerli bu dönemde. Geçmişten günümüze döndüğümde karlılık olarak bunu söyleyebilirim. Teknik anlamda renklendirme işlemi kimya bilgisine dayanıyor, kesim işi de açı işine dayanıyor. Bunlar kolay öğretilebilir şeyler. Sanatsal açıdan da eğitimler çok önemli. Kuaförler firmaların verdiği eğitimleri Youtube’da izleyip, esinlenebiliyor. Birçok ürünün kullanım şeklini dijitalde bulmak mümkün.
Kuaförler yenilikleri teklif ederken zorlanıyorlar. Yine iletişim konusunda tıkanıyoruz. Dünyada yaklaşık 5 senedir var olan renkli saçları biz daha yeni görmeye başladık. Çok cesur kişileri görüyoruz fakat sanatsal değişime çabuk ayak uyduramıyorlar. Başta bir önyargı var. Teklif etmekte korku var. Okumak gerekiyor, okumuyorsak videolar var; artık izleyebiliyoruz. Geçmişten günümüze değişmeyen şey okumayı çok sevmiyoruz.
Matrix Professional Eğitim Yöneticisi Elif DemirKuaförlüğün geleceği nasıl olacak?
Değişime ayak uyduranlar yola devam edecek.
Çok güzel bir yeni nesil geliyor. Tüm Türkiye’de herkes her yere ulaşabiliyor. Tüketen bir toplum var. Eskiden yılda 2 trend lanse ederken artık yılda 4 trend lanse etmeye başladık. Yetmiyor çünkü tükeniyor. Bakıldığında gelecekte de sürekli yenilik yapan ve tüketmeye yönelik çalışan salonlar kazanacak. Biraz bekleyenler yok olup gidecek.
Evlere servis çoğaldı. Zamanın bu kadar kıymetli olduğu günümüzde tüketicinin hayatını kolaylaştıran bir şey evlere servis. Bu konuda girişim yapmak isteyen markalar var. Ön çalışmalarını yapıyorlar.
Sizce kuaförlük gerçek değerinde mi?
Ekonomik değil ucuz servis aslında bizim mesleğimizin en büyük zarar veren konularından birisi. Sektörü geriye çeken bir şey. Tüketicilerin bilinçli olmaması yine bizim mesleğimizi değerinde hissettirmeyen şey. Kuaförlük çok değerli, değeri bilinen hissedilen salonlarımız var ama yüzdesel olarak çok az.
Türkiye’nin birçok yerinde hala yıkama setleri duvara yapışık durumda. Kuaför önce bir kendine bakacak: Müşterilerine hak ettiği değeri sunacağı bir hizmet alanı yaratmış mı? Müşterisinin ondan vazgeçmemesi için neyi farklı yapıyor. Tüketicisinin evde yapamayacağı neyi farklı yapıyor salonunda. Önce kendini sorgulaması gerekiyor. Kendi değerini kendi yaratır diyoruz.
Siz neler sunuyorsunuz kuaförlere?
Biz de L’Oréal Professionnel çatısı altında değer katmaya çalışıyoruz. Sürekli bu yönde eğitimler düzenleyip bu yönde bilgilendirmeye çalışıyoruz. 2017’nin en büyük konusu bizim için yeni jenerasyon ve dijitalleşme. Bununla ilgili servisler ve eğitimler organize ediyoruz geliştirme için.
Kozmetik sektöründe birçok alanda hizmet eden marka olduğumuz için her alanda yeni jenerasyona yatırım yapıyoruz. Ben X jenerasyonuyum. Nasıl iletişime geçeceğimiz, nasıl çalışacağımız konusunda eğitimler alıyorum. Sadece kuaförlüğü değil tüm branşları etkiliyor.
Jenerasyon farkının salonlar yansıması nasıl?
X jenerasyonu daha dayanıklı. Bedensel ve zihinsel gücünü aynı anda kullanabiliyor. Y jenerasyonuna iş tanımını çok iyi yapmak gerekiyor. Bireysel saygı çok önemli. Saygı duyulduğunu, birey olduğunu hissettirmek çok önemli. Sınıflandırma, ötekileştirme doğru değil. Nitelikli iş öğretmek gerekiyor. Yer süpürmek için bir temizlik görevlisi salonda çalışabilir.
Matrix Professional Eğitim Yöneticisi Elif DemirKuaförler geçmişe göre eğitime daha fazla mı önem veriyorlar?
Biz eskiden çok fazla teorik bilgi anlatıp nadiren uygulama yapıyorduk ama son 2 yıldır uygulama olmadan eğitime eğitim demiyoruz açıkçası. Çünkü öğrenme şekillerinde en kıymetli olan şeylerden biri de görsel hafıza. Uygulamayı yaparken püf noktalarını birlikte çözmek çok daha kıymetli. Özellikle biz Matrix’de kuaförler ile beraber öğreniyoruz.
Kuaförler daha çok salon eğitimini seviyorlar. Kendi salonlarına gidip verdiğimiz eğitimler çok daha kıymetli oluyor. Kendi ekipleri ve müşterileri ile birlikte çalıştığımız zaman gerçekten bizim de statümüz salonun içinde bir uzman görüntüsünde ve inanılmaz mutlu oluyorlar. Salonlara gittiğimizde inanılmaz bir işbirliği içinde çalışıyoruz; bizi ortak gibi görüyorlar. ‘Ve işte firmam geldi, yeniliklerle sizinleyiz bugün’ diyerek lanse ediyorlar. Bu çok kolay olmazdı eski anlayışta.
Kullanmadıkça bazı şeyleri unutabiliyorlar. Sonra tekrar gün yüzüne çıkıyor. Bu işi yapıyordum zaten diyor bu da ek ciroydu diye hatırlıyor. İnsan gücüyle Türkiye’nin dört bir köşesindeki salonlara gitmek o kadar kolay olmuyor. Saha bize çok şey öğretiyor.
İş hayatınız dışında özel hayatınızda neler yaparsınız?
Prensip olarak yaklaşık bir yıldır koşmaya başladım. Kendimi besleyebilen biriyim, doğayı seviyorum. İnsansız yapamıyorum. Çok özel arkadaşlarım var ve onlarla birlikte zaman geçirmek bana büyük keyif veriyor. Felsefe okumayı seviyorum. Genelde akşamları minimum 30, maksimum 80 sayfa okuyup uyuyanlardanım. Onun dışında evde film seyretmeyi seviyorum. Yaklaşık 500’ün üzerinde filmim vardır. Bilim kurgu seviyorum. Klasik müzik dinliyorum.